Merhaba dünya!

Welcome to WordPress.com. This is your first post. Edit or delete it and start blogging!

Genel içinde yayınlandı | 1 Yorum

118 EMRAH – AŞK İLE

 

Evet, bu cümlelerimi ona yazıyorum, en kıymetlime, anacığıma;

 

Sen benim zahmetimi çekensin

Beni benden daha çok düşünensin

Hava soğuksa üşüyor musun diye soransın, meraklanansın

Cansın, cana can katansın

Biliyor musun en güzel çiçekler gibi kokansın

Çünkü anamsın

 

Seni seviyorum

 

Oğlun Emrah Erdoğan

AŞK İLE

Emrah – emrah@118artist.com
 

EMRAH ERDOĞAN’IN EMRAH İLE ÇOK ÖZEL 14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ RÖPORTAJI

 

 

Emrah’ın hayatındaki aşklarla başlayalım? En büyük aşkınız?

 

Hayat aşktır. ALLAH aşkı, anne aşkı, evlat aşkı, müzik aşkı, sinema aşkı, spor aşkı benim hayatımda olan en büyük aşklar.  

 

Emrah Bey çok yuvarlak cevaplar verdiniz? J

 

Yoo. Bunlar hayatımdaki paylaşıma açabileceğim aşklar. Diğerinin ise adı üstünde özel hayat. Bu sadece beni ilgilendiren bir konu J

 

Peki şöyle soralım. Bu sevgililer gününde hediye bekliyor musunuz?

 

Birinden değil ama “14 Şubat Sevgilisizler Günü Partisi” diye bir organizasyon varsa oradan bir davetiye beklerim J

 

Yani Sevgiliniz yok !

 

Cevapladığımı sanıyorum

 

Aşk nedir sizce?

 

Aşk hayatla yoğrulduğunda aslında başarının, mutluluğun ve huzurun anahtarı. Konu ne olursa olsun aşk ile yaptığınızda sonu mutlak başarı. Örnek vermek gerekirse ne iş yaparsanız yapın. İşinizi aşkla yaptığınızda sonu mutlak başarıdır. Dışarıdan gelen çatlak seslere kulak vermeyip sadece işinizi severek, aşk ile yaparsanız sizin önünüze hiçbir şey geçemez. Sonucunda başarılı, huzurlu, mutlu bir yaşama yelken açarsınız. Bu durum özel aşklar içinde geçerli. Eşinize aşk ile bağlandığınızda hiçbir şey bunu bozamaz. Bozsa Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin, Romeo ve Juliet olmazdı.

 

Aşk’a aşık birimisiniz yani?

 

Aslında evet. Aşk’a aşık birisiyim denilebilir.   Aşk’ın varlığı bile beni mutlu ediyor.

 

Peki demin isimlerini verdiğiniz efsane aşklardan birini yaşamak istermisiniz?

 

Kim istemez ki. Aşk’a aşık birisi olarak efsane aşklardan biri diye bahsedilebilecek bir birliktelik tabii ki isterim.

 

Peki hiç mi uygun bir aday olmadı?

 

Aslında aday adayları oldu hayatımda. Ama sadece aday adayı olarak kaldılar. Bu hayatta verilmesi gereken önemli bir karar. Zaten bu kararı mantık ile verme düşüncesi durumu başladığında aşk çoktan bitmiş oluyor bence. Bu karar aşk ile verilmeli.

 

 

Bir elmanın yarısı gibiyiz düşüncesine katılıyor musunuz?

 

Katılıyorum. Yüce yaradan muhakkak size uygun bir eşinizi dünyaya getiriyor. Hayata bakış açınız, yaşam şekliniz ve tercihleriniz doğrultusunda yanıla yanıla da olsa doğruyu bulma yolunda ilerliyorsunuz. Bu doğru kişiyi erkenden bulan var, geç bulan da var. Ama bunun olduğunu bilmek hayata tutunmanızdaki önemli bir umudu besliyor.

 

Peki bu yolda yanıla yanıla olsa da diyerek yaşadığınız ilişkiler veya gözlemleriniz duygularınızı tetikleyip müzik dünyasının en başarılı slow şarkıları yapmanızı besliyor mu?

 

Ayne öyle. “Götür beni gittiğin yere”, “Belalım Benim”, “Unutabilsem”, “Dön” vb birçok şarkımı bu duyguların patlaması olarak açıklayabiliriz. Şunu da söylemek istiyorum. Biz söz yazarı bestekarlar illa kendi hayatımızda yaşadıklarımızdan yola çıkarak şarkı yapmıyoruz. Gözlemlediğimiz kişiler, aşklarda bizi bunu dile getirmemizi sağlayan etkenler. Ama başta dediğim gibi “Ne yaparsak yapalım aşk ile yapalım”

 

Peki bu sene ikinci defa yılın şarkısı olmaya aday “Götür beni gittiğin yere” adlı şarkıyı 1994’te askerliğinizi yaparken yaptığınızı biliyoruz? Şarkınızın sözlerinde “Bu aşk böyle bitemez” sözleri var. Askere gitmeniz yaşadığınız bir aşkımı sonlandırdı?

 

Tam olarak değil. Bu sorunun cevabını Türkiye’de askerliğini yapmış erkekler anlar sadece. Askerlik çok farklı duyguları barındıran bir yer. Orada da aşk var. Orada yaşanan duygular tarif edilemez. Vatan aşkı, toprak aşkı, ev özlemi, bir düzenden başka bir düzene geçmenizin verdiği psikolojik etkenler, tezkere heyecanı, silah arkadaşlarınızın farklı farklı yaşamları gibi o kadar farklı duyguyu aynı anda yaşıyorsunuz ki bu da şarkıları hayata geçiren duygusal mekanizmayı tetikliyor. Aslında durum analizinin duygusal sonucu diyebiliriz “Götür beni gittiğin yere” adlı şarkıma.

 

Unutamadığınız bir sevgililer günü anınız var mı?

 

Hatırlamıyorum JJJ

 

Sizce en güzel Sevgililer günü hediyesi nedir?

 

Aşk ve sevgi ile alınmış her şey güzeldir. En güzeli ise duyulan aşk’tır.

 

Son olarak 14 Şubat Sevgililer günü için son sözünüzü alalım?

 

Aşk İle

 

Emrah
Genel içinde yayınlandı | Yorum bırakın

CAZZ SÜPRİZİ

Acıların Çocuğu Caz Yapacak



Hicran Yarası”nda Aziz karakterini canlandıran Emrah’ın müzik çalışmalarını da ihmal etmediği ortaya çıktı. Şarkıcı, diziden arta kalan tüm vaktini caz-funk türündeki yeni albümü için harcıyor.

Küçük Emrah adıyla çocukluğunda başladığı arabeskmüzikte şöhreti yakalayan ve 20’yi aşkın albümyapan Emrah, cazmüziğe yöneldi. “Götür Beni Gittiğin Yere” adlı şarkısı “Nefes” filminde yer aldıktan sonra yeniden popüler olan Emrah; caz, blues ve funk müzik esintileri taşıyan yeni albümünü Sadun Ersönmez yönetmenliğinde hazırlıyor.

TRT’de yayınlanan “Hicran Yarası” adlı dizide Aziz karakterini canlandıran Emrah, dizi çalışmalarından arta kalan zamanının tamamını stüdyoda geçiriyor. Caz tarzındaki yeni albümü için harıl harıl çalışan Emrah,
gizlice yürüttüğü bu projeyi ünlü müzik ustası Sadun Ersönmez yönetmenliğinde hazırlıyor. Caz, blues ve funk esintilerinin karışımı olacak olan albüm, klip ve konserlerle birlikte komple bir proje olarak hazırlanıyor.

Emrah albüm için Pir Sultan Abdal, Neşet Ertaş ve Aşık Veysel gibi ustaların eserlerine caz altyapısı üzerinde farklı bir yorum getirecek. Albüm yeni yılda piyasaya çıkacak. Ardından yurtiçi ve yurtdışında projeyle bağlantılı konserler yapılacak.

Grup Solisti Oldu

EMRAH TÜRKÜLERİN JAZZ BLUES FORMUNDA SUNULACAĞI GRUBUN SOLİSTİ OLDU

Son günlerde adını her kulvarda duyduğumuz Emrah’tan yeni yıl süprizi. Hicran Yarası”nda Aziz karakterini canlandıran Emrah’ın müzik çalışmalarını da ihmal etmediği ortaya çıktı.  

Sıkı durun..
Emrah özel bir proje grubunun solisti olacak. Aylardır hazırlıkları süren projede finale gelinmek üzere. 8 kişiden oluşan grubun adı ve grupta kimlerin olduğu sır gibi saklanıyor. Öğrenebildiğimiz grubun müzik direktörü Sadun Ersönmez. Proje ise Engin Esen imzalı.
 
Türküleri Hiç Böyle Dinlemediniz..
 
Projenin içeriğine gelince Türkülerin jazz blues formunda canlı performanslarla sunulacağı özel bir dinleti projesi . Grup Ocak ayından itibaren canlı performanlarıyla ekranlarda olacak. Albüm ise ilkbahar’a doğru çıkacak. Adı sır gibi saklanan grup albüm çıkana kadar da bazı özel müzik merkezlerinde canlı performanslarını sunmak için sahne alacaklar.
 
Hedef Uluslararası Arena…
 
Projenin hedefi ise dünyada türkülerimizi ve kültürümüzü değişik formlarda tanıtmak. 

EMRAH & GECE YOLCULARI SPECIAL DUET’SYILBAŞINDA NTV’DE
Emrah çok özel konsept ve düetlerle Gece Yolcuları ile birlikte yılbaşı gecesi aynı sahnede canlı performanslarıyla.
 
EMRAH’IN ŞARKILARINI GECE YOLCULARI KENDİ TARZINDA SÖYLERSE NELER OLUR?
Emrah’ın klasikleşmiş şarkılarını hem Emrah orjinalitesinde ve aynı zamanda rock versiyonları aynı şarkı içinde farklı tadlarla yılbaşı gecesi Ntv’de olacak. "Unutabilsem", "Belalım Benim" "Götür Beni Gittiğin Yere" ve "Seni Seviyorum" bu şarkıları hiç böyle dinlemediniz.

EMRAH GECE YOLCULARINA AİT ROCK BİR ŞARKIYI KENDİ TARZINDA YORUMLARSA NE OLUR?
Emrah Gece Yolcularına ait " Hüzün" şarkısını 20 kişilik dev orkestrası ile kendi tarzında yılbaşı gecesi NTV YILBAŞI ÖZEL GECESİNDE yorumluyor.

EMRAH & GECE YOLCULARI

Kulaklarınıza inanamayacaksınız !!!
Çok özel düetler, farklı sentezler yılbaşı canlı performanslarıyla yılbaşı NTV YILBAŞI ÖZEL GECESİNDE..

 

EMRAH VE GECE YOLCULARI TÜRKİYE’Yİ EKRANA KİLİTLEDİLER.Emrah ve Gece Yolcuları Yılbaşı gecesi NTV ekranlarında muhteşem bir deüet ile izleyici büyüledi.

Yıllar önce söylediği klasikleşmiş Emrah şarkıları herkesin dilinde yeniden dolaşmaya başladı. Farklı türlerde müzik yapan şarkıcılar son günlerde televizyon ekranlarında sadece Emrah şarkıları söylerken bu şarkıların videoları ise internette izlenme rekorları kırıyor.

 

Emrah, Rock Gurubu Gece Yolcuları ile Yılbaşı gecesi NTV ekranlarında “Götür Beni Gittiğin Yere, Hüzün ve Belalım Benim” adlı şarkılarda düet yaptılar. İlk olarak Emrah ve Gece Yolcuları “Götür Beni Gittiğin Yere” adlı Emrah şarkısının farklı bir düzenlemesi ile düet yaptılar.

 

Ardından Emrah, Gece Yolcuları’nın “Hüzün” adlı şarkısını farklı bir düzenlemeyle seslendirdi. Emrah ve Gece Yolcuları’nın üçüncü seslendirdiği şarkı ise “Belalım Benim” oldu.


Genel içinde yayınlandı | Yorum bırakın

BİR FENOMENİN HAYATI ÖZEL RÖPORTAJ

Bir fenomen: Acıların Çocuğu

Emrah, Diyarbakır’da yoksulluk içinde büyümüş bir çocuktu. 1.5 yaşında babasını kaybetti, annesinden başka kimsesi yoktu. Sonra bir mucize oldu ve sesinin güzelliği keşfedildi. Çocuk yaşta stüdyolar ve setler arasında mekik dokudu. Ergenlik dönemi paparazzilerle birlikte geçti. Erken gelen şöhretin bedelini milyonların gözü önünde büyüyerek ödedi. ‘Acıların Çocuğu’ olarak fenomenleşti, filmlerindeki ‘Benim hiç babam olmadı amca’ replikleriyle, Türkiye’nin 1980’lerden bu yana içinde bulunduğu trajikomik durumuna da farkında olmadan damgasını vurdu.


Sorumluluk sahibi bir birey olmanın yükünü çok erken sırtladı. Zaten filmlerinde görmeye alışık olduğumuz o ‘Küçük Emrah bakışı’nın altında yatan da aslında buydu: Sürekli çalışmak zorunda olduğu için çok merak ettiği Boğaz Köprüsü’nü bile göremeyen bir çocuğun iç dünyası…
27 yıldır hiç ara vermeden yürüdüğü kariyer yoluna mavi ceketi, beyaz papyonu ve incecik sesiyle başlayan ‘Küçük Emrah’ şimdi tarzını oturtmuş, şöhretin olgunluğuna erişmiş bir müzik adamı, başarılı bir şöhret yöneticisi ve marka temsilcisi…
Yorgun belki ama Türkiye’de değişime ayak uydurarak ayakta kalmanın da sevincini yaşıyor.
1980’lerden 2009’a uzanan bir şöhret öyküsüyle Türkiye’nin yakın tarihine de ayna tutan Emrah, 27 yıllık serüvenini hiç saklamadan
AKŞAM’a anlattı…

Bu ‘Küçük’ hikaye Türkiye’de geçti!
12 Eylül’den sonra ‘arabesk’e gömülen Türkiye, 1984’te bu müziğin en küçük temsilcisiyle tanıştı. Ezik bakışları ve ince sesiyle ‘acı’yı damardan aşılayan bir çocukla! Sahiciliği hemen tuttu. Sonra şarkılar da, Emrah da, ülke de değişti!

–  Şöhretle tanışman 1984’te oldu. Daha önce neler yapıyordun?
1971 Ergani doğumluyum. Babam ben bir buçuk yaşındayken vefat etmiş. Çok iyi bir terziymiş. Annemin de babamın da ikinci evlilikleriydi. Üç kişilik çekirdek bir aileydik. Babam vefat ettikten sonra annemle Gülaman Köyü’ne gittik. Annem işe girdi ve ben orada ilkokula başladım. 

– Şarkı söylüyor muydun?
O zaman bile detone olmazdım. İncecik sesimle söylediğim şarkılara herkes şaşırırdı. Bu durum müzik öğretmenimin de ilgisini çekti. Bir gün anneme gidip, ‘Emrah’la iki-üç enstrüman ile bir kaset dolduralım. Hem hatıra olur hem de bir denemiş oluruz’ demiş. Annem de izin verdi. Küçücük bir yerde, o zamanın sevilen türkülerini okudum. Aslında ilk kez üne ilkokulda kavuştum. 

– Annen ne dedi kayıtları dinledikten sonra?
Annemin sesi çok güzeldir. Bana ondan geçmiş zaten. ‘Senin sesin bu kadar güzel miydi?’ dedi bana. Enstrümanla birlikte söyleyince sesim daha çok çıktı ortaya. Öğretmenim sağ olsun, onun sayesinde bir şekilde müzik yolu bana açılmış oldu.

– Bu kayıtların devamı geldi mi?
Annemin ilk evliliğinden olan ağabeylerim Diyarbakır’daydı. Bir gün onlara gittik. Annem şarkıları söyleyenin ben olduğumu çaktırmadan ağabeylerime kayıtları dinletti. Çok beğendiler. Videoların en meşhur olduğu dönemdi. Eniştemin bir video dükkanı vardı. Orada bir deneme çektik. Ağabeyim hep yanımdaydı bu arada. Ben zaten hiçbir şeyin farkında değildim. Ortaokula başlayan küçük bir çocuktum.

– Nasıl tanınmaya başladın?
Bu arada kayıtlar da devam ediyordu. Böyle dört tane amatör deneme albümü çektik. Diyarbakır’da birden meşhur oldum. Herkes beni tanımaya ve sesimi dinlemek için videoları satın almaya başladı. O dönemde yaşım küçük olduğu için ‘Küçük Emrah’ olarak ünlendim. Düğünlere, özel gecelere çıkmaya başladım. Nerede çıkacağıma ağabeylerim karar veriyorlardı. 

– Senin söz hakkın var mıydı?
13 yaşında bir çocuk olarak söz hakkım yoktu. Ama zaten olmaması gerekiyordu. O yaşta hangi çocuk kendi hayatıyla ilgili karar veriyor ki? 

– Okulda arkadaşlarınla vakit geçirebiliyor muydun?
Hayır, hiç vaktim olmadı. Sürekli çalışıyor ve kendimden yaşça büyük insanlarla vakit geçiriyordum.

– Çocukluk arkadaşın olmadı mı hiç?
Benim bir çocukluğum olamadı ki çalışmaktan. Çocukluk arkadaşım nasıl olsun.

İSTANBUL’A GELMEK HAYAL BİLE DEĞİLDİ
– Söylediğin şarkılar İstanbul’da nasıl duyuldu?
Şöhretim arttıkça Diyarbakır’da doldurduğumuz kayıtlar plakçı Mustafa Güneş’in eline ulaşmış. Allah rahmet eylesin, şu an burada olmamda onun katkısı  büyüktür. Hayatımın dönüm noktasıdır. Ben nereden bileceğim İstanbul’u? Diyarbakır’dayken İstanbul’a dair bildiğim şey; Boğaziçi Köprüsü ve çok büyük bir kent olduğuydu. Buraya gelmek bizim için hayal bile değildi. Hayal olabilme olasılığı olan bir şeydi sadece.

– Güneş’e nasıl ulaşmış kayıtlar?
Biri benim Diyarbakır’da doldurduğum kayıtları çoğaltmak için ona getiriyormuş. O da sürekli eline ulaşan bu kayıtlardaki sesi merak edip Diyarbakır’a, eniştemin dükkanına gelmiş. Bir haber geldi, ‘İstanbul’dan bir plakçı seninle görüşmek istiyor’ diye. Önce inanmadım. Her şey rüya gibi geliyordu. 

– O anda ne hissettin?
Zangır zangır titriyordum. Her şey o kadar hızlı gelişiyordu ki küçük bir çocuk olarak adapte olmakta zorluk çekiyordum. 1984 yılında bütün aile apar topar İstanbul’a geldik.

– İlk geldiğinizde nerede kaldınız?
Mustafa Güneş bir süre bizi evinde misafir etti. Sonra ev tuttuk. Ama ailem beni hiç yalnız bırakmadı. Sürekli arkamdaydılar.

Kendimi Michael   Jackson’a benzetiyorum         ama o çok hata yaptı
Üne kavuşmaktan memnundum. Okulun en popüler çocuğuydum. Bu beni cezbediyordu. Maddiyatla ilgim yoktu. Çünkü parayı ailem idare ediyor, ben yine harçlık alıyordum. Diyarbakır’ın Karpuz Festivali’nde sahneye bile çıkmıştım, ki bu büyük bir şeydi. Dünyada  benim geçtiğim yollardan geçen çok az insan var. Michael Jackson’ın hayatını kendime çok benzetirim. O da benim gibi çocukluktan başlayan bir şöhret serüvenine sahip. Ama ben onun düştüğü hatalara düşmedim.

80’li yıllarda Matrix mi çekecektik

25 yıl önce ‘Acıların Çocuğu’ ve ‘Boynu Bükükler’ gibi arabesk filmlere imza atan Emrah: Tabii ki aile dramı olacaktı. Beni eleştirenler çok farklı filmlere imza atmadılar. 80’li yıllarda Matrix’mi bekliyorlardı benden

– İlk albümün ‘Ağam Ağam’ nasıl doğdu?
O zamanlar sesim incecikti. Dinleyen bir daha dinlemek istiyordu. Girdim stüdyoya, 15 şarkı birden söyledim ve çıktım. Hemen ‘Stüdyo Celal’de fotoğraf çekildi. Kocaman beyaz bir papyon, kırmızı bir gömlek vardı üzerimde. Masum bir gülümseme, kısacık saçlarımla tam bir çocuktum. 

– O sırada ben memlekette ortaokula giden bir çocuktum. Ama senin kasetlerin elimize ulaşmaya başlamıştı.
O yıllarda ünlü oldum işte. ‘Küçük Emrah’ bir anda tüm Türkiye’de tanınmaya başladı. Albümüm yok sattı. Olayın tam olarak farkında değildim. Ne kadar sattı, ne kadar ünlüyüm? Bunlarla ilgilenmiyordum.

–  Hızla yükselmeye başladın…
‘Gülom’ albümünü çıkardım. Daha sonra ilk filmim ‘Zavallılar’ için teklif aldım. Her şey çok hızlı gelişiyordu, sürekli çalışıyordum.

‘KÖPRÜDEN GEÇMEK İSTİYORUM’ DEDİM, KİMSE BENİ DİNLEMEDİ!
– Bir çocuk için yorucu değil miydi?
Olaya bir yetişkin gibi bakamıyordum. Tek derdim, Diyarbakır’da adını duyduğum Boğaz Köprüsü’nden bir kez olsun geçmekti. Çocuk olduğum için lafım dinlenmiyordu. O kadar işin gücün arasında ‘Beni köprüye götürün’ dediğimde herkes bana, ‘Sonra götürürüz’ diyordu. 

– ‘Zavallılar’da rol alırken neler hissettin?
Oya Aydoğan ve Berhan Şimşek ile birlikte oynadım. Hayatımda ilk kez kamera önündeydim ve çok heyecanlıydım. Ama yetenekliymişim ki hiç eğitimim ve deneyimim olmamasına rağmen çok tutulan bir film çektik. Oya Aydoğan ile aynı filmde rol alacağımı duyduğumda o gece uyudum mu uyumadım mı hatırlamıyorum. Film gişe rekoru kırdı. Daha sonra ‘Boynu Bükükler’ ve ‘Acıların Çocuğu’nu çektik.

– Aynı zamanda albümlere devam ediyor muydun?
Evet. ‘Yaralı’ albümünü yapacağımız zaman ergenliğe adım attım. Sesim kalınlaşmaya başladı. Doktor, büyümemden ötürü olduğunu söyledi.

– Seni nasıl etkiledi?
Her şey bitiyor sandım. Stüdyoya girip çıkıyordum ama istediğim gibi olmuyordu. Sürekli ağlıyordum. İnce sesli çocuk yine Emrah’tı ama artık kalın sesli birine dönüştü. ‘Yaralı’ albümü ile ‘Küçük Emrah’ süreci bitti ve artık ‘Emrah’ oldum. 

– Bir yandan da film çekiyorsun…
Filmlerim çok tutuluyordu ve sürekli yeni projelerde yer alıyordum. Çektiğim filmler konuları bazında bazen eleştiriliyor ama o yaşta bir çocuğa aşk filmi çekilemez. Tabii ki aile dramı olacaktı. Beni eleştirenler çok farklı filmlere imza atmadılar. 80’li yıllarda Matrix mi bekliyorlardı benden?

– O dönemde şarkıya film yapma modası vardı.
‘Acıların Çocuğu’ gibi şarkılarım çok tuttuğu için filmlerde de kullandık. Bu tip şarkıların kullanıldığı filmler patlama yaptı. 

– Küçük bir çocuk olarak sürekli setlerde olmak psikolojini nasıl etkiledi?
Sıradan insanların zevk almadığı şeylerden  zevk alıyorum. Sabahlara kadar film çekiyorduk  ve bu yoğunluk benim hayatımdı. Ama hiçbir zaman ‘Keşke çocukluğumu doya doya yaşasaydım’ demedim.

Annem ve oğlumdan daha önemli kimse yok
– Çocukken yaşadığın yalnızlık duygusunu hala duyuyor musun?
Şu anda da yalnızım çünkü yalnızlık benim alışkanlığım oldu. Çocukluğum çok hızlı geliştiği için normal arkadaşlıklar edinemedim. Bu yüzden de kendi başıma idare etmeyi öğrendim. Erken yaşta üne kavuşan insanların birilerine güvenmesi çok zordur çünkü yanına hangi amaçla yaklaştığını bilemezsin. Ben de bunun sıkıntılarını yaşıyorum. Güvenmeye çalıştığım insanlar var ama sonrasında hayal kırıklıkları da yaşadım. Bu hayatta gerçekten güvendiğim bir Allah, bir de annemdir. 

– Anne figürünün sende bu kadar önemli olmasının sebebi sürekli senin için savaşmış olması mı?
Her insan için anne çok önemlidir ama benim için yeri çok başka. Ben yalnızdım çünkü. Annem benim her şeyimdi. O olmasaydı benim ‘Emrah’ olarak var olmam imkansızdı. Benim için senelerce çalıştı. Temizlik görevlisi olarak çalıştı ve beni okuttu.

BİR FANUSTAYIM, ŞÖHRET İNSANI YALNIZLIĞA İTİYOR
– Çocukken kendine ayıramadığın zamanı şimdi ayırabiliyor musun?
Yaşım ilerledikçe daha hassas bir insan oldum. Çocukken kendimi savunmaktan üzülmeye fırsatım yoktu. Ama şimdi 40 yaşıma yaklaştıkça kimsenin önemsemediği laflara kırılabilen birine dönüştüm. Bu da yalnızlığımın etkisi sanırım. Bir fanusta yaşıyor gibiyim. Şöhret insanı yalnızlığa itiyor. Bir konsere çıkıyorum   10 bin kişiyle bir aradayım ama sahneden indiğimde yine yalnızım.

40 yasına geldim hala Kücük Emrah’ım
– ‘Küçük Emrah’ denmesinden hiç rahatsız oldun mu?
Olmadım çünkü her zaman genç kaldım. Yaşım neredeyse 40 oldu ama hala ‘Küçük Emrah’ım. Her zaman genç kalıyorum bu sayede. İnsan her şeye başladığı zamanki lakabından rahatsız olabilir mi? Benim için o lakap çok önemli bir yeri teşkil ediyor. 1984 ile 1990 arasındaki serüvenimi anlatıyor.

‘Baba’ ile ‘Diva’ kadroya aldı
EMRAH, ergenlik dönemine geldiğinde birçok ünlü sanatçının alt kadrosunda yer alıyordu. Bülent Ersoy’dan Orhan Gencebay’a birçok dev isim ‘Küçük Emrah’ı gazino kadrolarına dahil etmek için birbiriyle yarışıyordu.

Arabesk-pop harmanı
1990’LI yıllarda yeni trendleri takip etmesi gerektiğini fark eden Emrah köklü bir değişikliğe gitti. Arabeski popla harmanlayan Emrah ‘Hey Taksi’ şarkısına çektiği kliple ‘risk alarak’ kendini  baştan yaratmıştı.

Manken Demet’le ‘Sensiz Olmaz’
BİRÇOK film, dizi ve klipte rol alan Emrah, projelerinde yer alan çoğu ismin de üne kavuşmasını sağladı. O dönemde çok fazla tanınmayan Seren Serengil (Yasak Sokaklar) ve mankenlik yapan Demet Akalın (Sensiz Olmaz) bu isimlerden bazılarıydı.

2 milyon gişe yapan filme ‘Nefes’ verdi!
EMRAH 1994 yılında 13’üncü albümü ‘Sevdim mi Tam Severim’i çıkardıktan sonra vatani görevini yapmak üzere askere gitti. Popçu, geçen ay vizyona giren ve gişede 2 milyonu deviren ‘Nefes’ filminde yer alan ‘Götür Beni Gittiğin Yere’ adlı şarkıyı askerlik görevini yerine getirirken yazdı. Filmin finalinde, askerlerin bir ağızdan söylediği şarkı, internette en çok dinlenenler arasına girdi. Youtube’da 330 bin kez tıklandı.

Artık ‘acıların çocuğu’ değiliz

18 yıl önce bir konser sonrası ilişki yaşadığı hayranından oğlu oldu. 9 yıl kabul etmediği Tayfun şimdi onun her şeyi. Emrah, ‘Geçmişe bakmıyoruz, artık gelecekle ilgileniyoruz’ diyor

18 yıl önce konser vermek için gittiği Bursa’da hayranlarından Ebru Çolak ile yaşadığı kısa süreli ilişki, Emrah’ın hayatının akışını tamamen değiştirmişti.  Emrah’ın bu ilişkiden Tayfun adlı bir oğlu olmuştu. Bir çocuğu olduğunu 9 yıl boyunca kabullenemeyen, ilişkileri dava ve DNA testleri arasında başlayan baba-oğulun arasından artık su sızmıyor.                                                        

– Baba olmak nasıl bir duygu?
Çok değişik. Hayat öyle enteresan ki, insan, yaşamında nelerle karşılaşacağını bilemiyor. Artık geçmişe bakmıyoruz ve birlikte geçireceğimiz gelecekle ilgileniyoruz. Tayfun benim evladım. Artık en önemli şey geleceği ve eğitimi. Ona hep güzel nasihatler, geleceğiyle, okuluyla ilgili fikirler veriyorum. Hangi mesleği seçeceğine kendisi karar verecek. ‘Babam ünlü’ diyerek okumaktan soğumasına izin vermem.                                                           

– Tayfun’la aranız nasıl?
Tam anlamıyla süper. Çok yakışıklı oldu.  Çok sık görüşemiyoruz, telefonda konuşuyoruz. En son bu yaz Bodrum’a gittik ve iyi vakit geçirdik. ‘Hicran Yarası’nı seyretmiş, çok beğendiğini söyledi. Onun fikirleri çok önemli.  n Kaçıncı sınıfta?
Lise 3’e geçti, 18 yaşında delikanlı oldu. Onunla arkadaş gibiyiz. Maça gitmek istiyoruz ama o Galatasaraylı, ben Fenerliyim. Kimin maçına gideceğimizi bilemiyorum!

Baba-oğul Bodrum tatili
EMRAH ve oğlu Tayfun, olaylı kavuşmalarından sonra ilk kez 2001 yılında görüntülenmişti. Ünlü popçu, şimdi 18 yaşında olan oğluyla geçen yaz Bodrum’da birlikte tatil yaparken fotoğraflarının çekildiğini görünce gazetecilere el sallamıştı.

99 TANE EVİM YOK!
– Sık sık ‘cimri’ olduğuna dair haberler çıkıyor…
Yorum yapmaya bile değmez. Bir insanın akıllı olup birikim yapması takdire değerdir. Geleceğimi düşünerek hareket ediyorum. Ünlü biri olarak, her gün  araba değiştirmiyorsam, bu akıllı olduğum anlamına gelir.

– 99 tane evin varmış?
Bunlar asparagas… Böyle bir şey söz konusu değil. Ayrıca da insanların ekonomileri kimseyi ilgilendirmez. Gayrimenkul yatırımının çok önemli olduğuna inanmıyorum.

ESTETİK YAPTIRABİLİRİM
– Sanat dışında da yaptığın işler var mı?
Ticaretle çok uğraşıyorum diyemem. Polat Tower’da Sportem isimli bir spor kulübüm var. Bu benim hayalini kurduğum bir işti. Çünkü sporu çok seviyorum. Çok güzel bir ekibim var ve onları işleri konusunda özgür bırakıyorum. Patron olarak annemle birlikte spor yapmak bana daha çok keyif veriyor.

– Formunu korumak için başka neler yapıyorsun?
Bakımına özen gösteren bir erkeğim. Yağlı yememeye özen gösteriyorum. Cilt bakımı, manikür, pedikür de yaptırıyorum. Estetiğe de karşı değilim. Şimdilik öyle bir ihtiyacım yok ama ileride estetik yaptırabilirim. Yakışıklılığımı korumak benim için önemli.

‘Küçük Emrah’ın  kitabını yazacağım
– Evlilik ne zaman?
Müsait olduğum zaman bakacağım. Ama çok da hevesli olduğumu söyleyemem.                        n Kadınlar seni hep yanılttı mı?
Hep diyemem ama çoğunda yanıldım. Evliliğe giden ilişkilerim de oldu ama sonuçlanmadı. İnsanların benim şöhretim için bana yaklaşıp yaklaşmadığından emin olamıyorum. Şöhret olan birinin insanlara güvenmesi zor… 

– Yalnızlıktan sıkılmadın mı?
Birine bağlı değilken sahip olduğum özgürlük, alışkanlığım oldu. İstediğim zaman sinemaya giderim, gece dışarı çıkarım, canım yurtdışına çıkmak isterse alırım sırt çantamı giderim. Kimseye hesap vermek zorunda değilim. Ama hayatımda birinin olmasını da isterim. Onun tadı da çok başka… 

– Bir kitap projen var mı?
‘Küçük Emrah’ı yazmayı çok istiyorum. İsmi de bu olmalı. Ya ben anlatacağım biri yazacak ya da kendim kaleme alacağım. İç dünyamı, o çocuğun hayallerini, yarınlarını yansıtmam ve bir kitap haline getirmem lazım.

Cazcılarla türkü söyleyeceğim

Emrah, uzun süredir üzerinde çalıştığı ve herkesten gizlediği projesini ilk kez AKŞAM’a açıkladı: Caz, blues ve Latin müziği yapan 8 kişilik bir grup çalacak. Ben türkü söyleyeceğim

Sanat yaşamında 27 yılı dolduran Emrah, bugünlerde gişede rekora giden ‘Nefes’ filminin müziğiyle gündemde…
 Hit şarkılarından biriyle sinemaya ‘Nefes’ verdiği için mutlu olduğunu söyleyen şarkıcı, “Milyonlarca sinemasever tarafından beğeniyle izlenen bir filmde benim çocuklarımdan biri olan şarkımın kullanılması çok hoşuma gitti. Filmden, özellikle de askerlerin hep bir ağızdan okuduğu şarkımın kullanıldığı sahneden çok etkilendim” diyor.  İşte dizi röportajın sonunda, Türkiye’nin gündemine 13 yaşında giren Emrah’ın 40 yaş eşiğindeki sözleri… Kendi dilinden, büyüyen Emrah’ın dünyaya bakış açısı, hayalleri, projeleri… 
– 27 yıldır gündemdeyim. Çok az insan bunu başarabilir. Bir gün bile ‘Bugün haberim çıkar mı?’ diye düşünmedim. Sadece yaptığım işe baktım. Hakkımdaki haberler saçımın tek telinin beyazlamasına değmez.
– Mesleki anlamda hırslıyım ama doyumsuz değilim. Başarımın sırrı hayatın bana verdikleriyle yetinmeyi öğrenmem.
– Sonsuz bir ün mümkün değil. Çocukluğumdan beri şöhretle kol kolayız. Biliyorum ki bir gün yollarımız ayrılacak. Ama bunun ne zaman olacağına ben karar vereceğim.
– Attığım adımlara, gittiğim mekânlara her zaman dikkat ederim. Buna rağmen hatalarım var. Çünkü benim de bir iç dünyam var, kız arkadaşlarım oluyor. Kendimce şifreyi çözdüm. Emrah olarak şöhret sahibi, başarılı bir ses sanatçısıyım. İnsanlar beni seviyor ve kariyer sahibiyim. Tüm bunların yanında her güzel şeyin bir de zor tarafı var. Bunları düşünerek strese girmemek gerek.
– Bir oda dolusu gazete arşivim var. Zaman zaman üzüldüğüm haberler çıktı, gülüp geçtim. Çünkü hakkımda çıkan haber sayısıyla bir yerlere gelmedim. Hayat bunlardan ibaret değil. 
– Bugüne kadar bir gece kulübünden çıktığımda basın mensuplarına ‘Niye beni çekiyorsunuz?’ demedim. Onlar da bana ‘Niye konuşmuyorsunuz?’ diyemez. Sorulara cevap vermek zorunda değilim.

EMRAH İLE NEFES NEFESE

Çok öpüştüm hiç sorgulamadım

– TRT’nin Hicran Yarası isimli dizisinde rol alıyorsun. Nasıl gidiyor?
Dizi için bana Esin Yağmurdereli’den teklif geldi, kabul ettim. 27’nci bölümünden itibaren rol almaya başladım. Ayrıca müziğini yaptım, mutfakta bir şeyler yapmayı seviyorum. TRT’de yer almak da çok önemli çünkü daha ünlü olmadığım zamanlarda Gülaman’da TRT izlediğimi hatırlıyorum. O kanala şimdi dizi yapıyorum.

– Şu sıralar sevişme sahneleri gündemde. Senin de filmlerinde böyle sahneler oldu.
Profesyonellik her şeyden önemli. Benim filmlerimde de böyle sahneler oldu. İşim gereği rol aldım ve sorgulamadım. Sahne gereği bir yakınlaşma sadece ‘canlandırma’dır.

– Daha açıklamadığın bir müzikal fikrin olduğu doğru mu?
Bunu da ilk kez burada açıklıyorum. Caz, Latin ve blues çalan 8 kişilik bir grubun solisti olarak bu formatlarda türkü söyleyeceğim. Şu an hazırlık aşamasında. Kimsenin denemediği bir formatı deneyeceğim.

Emrah ‘vefa borcum var’ dediği Osman Yağmurdereli’nin anısına yer aldığı Hicran Yarası dizisinde Toprak Sağlam ile birlikte rol alıyor. 

Tarzıma en uygun müzik arabesk

ÇAĞA ayak uydurmak gerekiyor. Sektöre halk     müziğiyle başladım, sonra farklı bir tarz seçip arabeske döndüm. Ama arabesk artık kabuk değiştirdi. Benim zamanımdaki gibi değil şu an. Zamana göre sound’ları yenilemek gerekiyor. Artık ben de beste yapıyorum ve arabesk tarz bana daha çok uyuyor. Ayrıca sanatçının organize edilmesi de önemli. Halkla ilişkiler ve kişinin marka stratejisi düşünülmeli. Kariyer planı ona göre yapılmalı.

Annemin sağlığı ve oğlumdan önemli bir şey yok

 HAYATTA benim için en önemli şeyler huzurum, annemin sağlığı ve oğlum. Bunların dışındakiler ikinci planda. Tabii ki yaptığım işlerin iyi sonuçlanmasını istiyorum. Bir sinema filmi yapmak, dizilerimin tutması benim de istediğim şeyler. Ama küçük şeylerden zevk almak gerekiyor. Yaptığım bir kahvaltı benim için inanılmaz bir mutluluk olabilir mesela. Bunların tadını çıkarmak hayatı değerli ve güzel kılıyor.

Emrah’ın öyküsü Türkiye’nin öyküsüdür

Ağustos ayındaki bir yazı işleri toplantısında, Bodrum muhabirimizden güzel bir fotoğraf gelmiş, onu da 13 Ağustos’ta kullanmıştık: Şarkıcı Emrah, üstü açık bir arabada artık hayli büyümüş oğlu ile birlikteydi. Güneş gözlüklü iki yakışıklı genç, sanki arkadaş gibiydi.
İşte o gün eskilere, çok eskilere gittik ve ‘Küçük Emrah’ı, ‘acıların çocuğunu’ hatırladık. Magazin Müdürümüz Barış Kocaoğlu’ndan Emrah’la konuşmasını ve bizim için özel bir dosya hazırlamasını istedik. İşte bugün ilk bölümünü okuyacağınız dizinin öyküsü böyle başladı.
Emrah hayli titiz bir sanatçı, kılı kırk yarıyor. Talebimizi duyduğunda beni aradı, ziyaretime geldi ve uzun uzun konuştuk.
Ben, Türkiye’nin yakın döneminin, özellikle popüler kültür tarihinin Emrah üzerinden çarpıcı bir analizinin yapılabileceğine inanıyorum. Çünkü ‘Emrah’ın öyküsü Türkiye’nin öyküsüdür’, onun dönüşümü, Türkiye’nin dönüşümüdür.
Bir sanatçının, henüz çocuk yaşlarında başladığı serüveninin, bir ülkenin yaşadığı dönüşümlere uygun biçimde evrilmesinin en çarpıcı örneklerinden biriyle karşı karşıyayız. Üstelik bu serüven, ‘şöhretin yönetilmesi’ gibi zorlu bir öğretiyi de içeriyor. 

ÖNCE ACILARIN ÇOCUĞU…
Emrah bugün 39 yaşında. Onun en eski halini ‘hüzünlü bir yüz ifadesi’ ile ‘papyonlu-acıların çocuğu’ posteriyle hatırlıyoruz. Sesi de, şarkılarının sözleri de yüreklere hitap ediyordu, ağlatıyordu.
Türkiye’nin ‘köyden kente göç olgusunu en güçlü yaşadığı’ 1980’lerin Türkiyesi’ndeyiz.
Kırsaldan büyük şehirlere gelmiş, tutunmaya çalışan, ayakta durmak için mücadele veren kitleler..
Babasız Emrah gibi…Yanık sesiyle zorluklara isyan ediyor.
Yoksulluğa, işsizliğe, eğitimsizliğe karşı bir çığlık gibi. Emrah o sesi, aynı derdi paylaşan milyonlar için yükseltmekte. Mazlumların sesi, içinizi acıtır.
Geride bıraktıkları değerleri şehirde bulamazlar. Şehir kurtlar sofrasıdır. Çocuk yalnızdır, kavga ise acımasız. Şöhret, karşısına bir fırsat gibi çıkar. Filmlerde oynar. Emrah’ın akranlarından bazıları benzer öyküleri başka sahalarda yazar. Kimisi ticaret, kimisi siyaset peşindedir, bazıları da futbolun cazibesine kapılır. Okuyup devlet kapısından içeri girebilmek de bir başka fırsat penceresi, kurtuluş ümididir.

SONRA POP-FANTEZİ FİGÜRÜ…
Takvimler 1990’ları gösterdiğinde Emrah artık büyümüş, genç bir erkek olmuştur. Gazetelere çıkan haberleri değişmeye başlamıştır. Şehirde kendine özel bir yer edinmektedir. Popüler kültürün starlarından biridir artık.
Temsil ettiği kültür farklılaşmıştır. Arabeskten, türkülerden pop-fantezi tarzına geçiş yapmıştır. Artık, şehre yerleşmeyi başarmış bir figürdür. Ama bir sentez ortaya çıkmaya başlamıştır. Şehir ve kırsalın sentezi.
Şehir de o yalnız çocuğun gençliğe adım atması gibi dönüşmektedir. Beraber büyüyorlar, beraber farklılaşıyorlar.
Mahzun çocuk değildir artık, çaresiz de değildir. Yakışıklıdır, güçlüdür ve tabii ki talepkardır. Mücadele etmenin yollarını öğrenmiştir. Hem de kendisini kültürel bir form olarak piyasayla uyumlandırmıştır. En zor işin üstesinden gelmekte, şöhretini sürdürmektedir.
Anadolulu ama büyük kenti de bilen. Salonda ve de sokakta.

TİCARET DE YAPARIM SANAT DA…
Ve 2000’lerdeyiz, 21’inci asırda.
Popüler kültürün hızlı tüketiciliğine karşı Emrah artık temkinli ve programlı olmayı, seçici davranmayı öğrenmiştir. Hep arayış içinde olmuştur. Hip hop da denedi, rap de… Batılı tonları ve çeşitli formları müziğine taşıdı. Jürilerde boy gösterdi, şov dünyasındaki yerini pekiştirdi.  
Kılık kıyafeti ve saç stili ile modern, şehirli ve şık bir tarzın sahibi olmak istedi.
Sanat yaşamının yanına ticareti de katmayı bildi. İstanbul’un en popüler rezidanslarından birinde spor salonu açtı. 
Hep daha seçici olmaya gayret etti, profesyonelce davranmaya çalıştı.
Şöhret planlaması yaptığı anlaşılıyor, daha az görünmeyi istiyor. Danışmanlar kullanıyor. Dizilerde oynuyor. 
Türkiye, son 30 yılda yüksek göç alan bir toplum olarak dönüşürken Emrah da bunun hem canlı şahidi hem de bir sembol olarak ‘taşıyıcısı’ oldu.
Önceleri şehirler kasabalaştı, şimdi yeni yeni bir özgün sentez ortaya çıkmaya başladı. Gecekondular bile kentsel dönüşümle modern binalara kavuşuyor. Hiç kuşkusuz siyasal gelişme ve dönüşüm de bu büyük dalgaya uygun bir gelişim seyri izledi.
Seçkin ve taşra kültürünün, birbirlerinden yeni bir kültür ürettiğini, İstanbul ve Anadolu arasındaki sınırların silikleştiğini Emrah üzerinden anlayabiliriz.
Emrah’a bakınca görüyoruz ki;  ‘eğer hayatta gerçekten babasız ve çaresizseniz, gerçekten sizin için umutlar Kaf Dağı’nın ardında gibiyse, o andan itibaren siz her zorluğun üstesinden gelebilirsiniz’. Anadolu’dan çıkıp, büyük kente ve elbette hayata tutunabilir, hayal gibi görünen kariyerlere tırnaklarınızı geçirebilirsiniz.
Emrah, gençlik günlerinde gazete manşetlerine ve mahkeme koridorlarına taşınan ‘Çocuğumun babası Emrah’ çağrılarını karşılıksız bırakmamıştı. Bir yaz günü Bodrum’da oğluyla üstü açık arabada dolaşırken çekilen o fotoğraf aslında bir ülkenin de kendi çocuklarıyla barışmasının ifadesiydi. Bir bayram günü hatırlanacak hikaye. Hepinizin Kurban Bayramı’nı kutlarım.

Bugüne kadar aldığı ödüllerin bir kısmı Polat Tower’daki ofisinde bulunan Emrah; 40’ına merdiven dayamasına karşın hiç aşık olmadığını söyledi: Benim hayatıma girecek kadının annemin varlığını kabul etmesi gerek. Annem benim her şeyimdir!

Yurtdışında çok büyük bir proje başlatacağım

Sanat hayatının 25’nci yılında ‘hit’ şarkılarını yeniden seslendiren Emrah, 2008’de çok farklı bir yol izleyeceğini söyledi: ‘Best Of’un ardından Türkiye’de albüm yapmayıp, sadece yurtdışı projesine yoğunlaşacağım. Müzik hayatımla ilgili farklı yollar kat edeceğim..

Müzik dünyasına ‘Küçük Emrah’ olarak 12 yaşındayken adım atan Emrah, 25 yıllık sanat hayatının ‘hit’ olmuş şarkılarını topladığı Of’ albümünü, kasım ayının ikinci haftasında hayranlarıyla buluşturacak. Ünlü şarkıcı, ‘Acıların Çocuğu’, ‘Boynu Bükükler’, ‘Candan Sevmeli’, ‘Unutabilsem’ gibi klasikleşen şarkıları aranje ettiklerini belirterek, "En sevilen 12 şarkımı eski lezzetlerini koruyarak yeniledik" dedi. Emrah, Taşkın Sabah ve Feyyaz Kuruş’un yeniden aranje ettiği şarkılarla ilgili şunları söyledi:

YENİDEN SÖYLERKEN AĞLADIM
"Çok iyi bir ekip oluşturduk, çok uzun süre çalıştık. Albümde yer alacak şarkılar, 1984’ten itibaren hit olmuş parçalarım. ‘Acıların Çocuğu’, ‘Boynu Bükükler’, ‘Candan Sevmeli’, ‘Yaralı’, ‘Seninle İlk Defa’, ‘Ayrılamam’, ‘Unutabilsem’, ‘Belalım’, ‘Götür Beni Gittiğin Yere’, ‘Sen Affetsen Ben Affetmem’, ‘Dura Dura’ ve ‘Narin Yarim’ eski lezzetlerinde yeniden yorumlandı. Küçük bir çocukken verdiğim duygu ile şimdi aynı yorumu yapmam kolay olmadı. Gençler, ‘Acıların Çocuğu’nu bu albümle tanıyacak."

* Eski şarkılarınızı yeniden yorumlarken neler hissettiniz?
25 yıl önceki sesim ve duygumla okudum şarkılar, şimdi bana hayli duygusal geldi. Etkilendim, heyecanlandım ve zaman zaman ağladım. Hele ‘Acıların Çocuğu’nu okurken, çok duygulandım. Herkes beni o şarkıyla tanıdı. ‘Büyüdüğü zaman kimse onu hatırlamaz’ yorumları yapıldı ama Allah bana ‘yürü ya kulum’ dedi.

* Rekor bir satış bekliyor musunuz bu albümden?
Müzik sektörünün durumuna rağmen, kasetin çok iyi tiraj alacağını düşünüyorum.

* Sanatçılar yeni albüm çıkarınca, TV programlarını gezip, promosyon yapar. Sizin bu konuda seçici davrandığınız ve katılacağınız programdan para istediğiniz söyleniyor…
Elbette her programın kendine göre güzelliği ve özelliği vardır ama bizim de kendimize göre prensiplerimiz var. Emrah, 25 bu meslekte kendi stratejisini çok iyi belirlemiş bir sanatçı, bir markadır. Prensiplerimize göre gelen teklifleri değerlendiriyoruz. Bu tavrımızın altında yatan şey özgüvendir!

ELEŞTİRİLER BENİ PANİKLETMEZ
* Yurtdışına dair planlarınız var mı?
2008’de müzikal hayatımda çok farklı çizgi çizeceğim. Yurtdışındaki albüm çalışmalarının altyapısını yavaş yavaş oluşturuyorum. ‘Best Of’un ardından Türkiye’de albüm yapmayıp, sadece yurtdışı projesine yoğunlaşacağım. Müzik hayatımla ilgili farklı yollar kat edeceğim. Çok büyük bir çalışma yapacağım. 15 gün sonra 2008 yılındaki müzikal çizgim belli olacak. O yüzden benim artık farklı tatlar, farklı heyecanlarla ilgili düşüncelerim

* Bir doymuşluk sözkonusu galiba…
25 yıl dile kolay. Elbette bir doymuşluk var. Heyecan çok güzel bir olay ama panik yapmamak lazım. Çünkü panik yaparsanız, doğru noktaları bulamazsınız. Benim hiçbir zaman paniğim olmadı.

* Son iki dizinizde başarısız olduğunuz söylendi. Bu eleştirilere neler diyeceksiniz?
Şahsıma yönelik çok eleştiri oluyor. ‘Eskisi kadar iyi değil, reyting alamıyor’ diyorlar. Onlara cevap vermek zaman kaybıdır. Benim umrumda değil ki! Emrah bu güne kadar hiç durmadı, durmayacak. Bir insanın hayat çizgisinde başarı da, başarısızlık da olabilir…

AYNADA KENDİMİ BEĞENİYORUM
* Pişman olduğunuz proje oldu mu?
Ben her projenin başında veya sonunda başarı veya başarısızlığı biraz da kısmet olarak değerlendiriyorum. Olaya bu kadar rahat bakmamın sebebi de yine özgüvenle ilgili. Başarısızlık beni hiçbir zaman demoralize etmez! Eskiden eleştrilere çok üzülüyordum ama tecrübe kazandıkça üzülmemeyi öğrendim.

* Meslektaşlarınıza tecrübeleriniz aktarmak için ders vermeyi düşünür müsünüz?
(Gülüyor) Bazen teklifler geliyor. Bu mesleğe yeni başlamış arkadaşlara kendi tecrübeme dayanarak anlatacağım şeyler var tabii. Ben bunları anlatırken, karşımdaki insanın düşüncesi de çok önemli. Karşımdakinin iyi niyetini anlayabiliyorum. Asla ukala ve kendini beğenmiş biri değilim. Aynaya baktığımda kendimi beğeniyorum; o ayrı konu!

* Kendinizi beğeniyorsunuz…
Kendimi beğeniyorum evet! Bazı sabahlar kendimi çok yakışıklı buluyorum, bazı sabahlar ise kötü hissediyorum.

* Özeleştiri yapsanız hangi huyunuzu eleştirirsiniz?
Biraz inatçıyım galiba. Bu özelliğimi törpülemek isterdim. Özel hayatımda belki kusurlarım olabilir ama işe angaje olunca özel hayatımı unutuyorum.

* İşteki başarınızı özel hayatınıza taşıyamıyorsunuz yani?
Taşıyamıyorum. İş değil ama özel hayatımda başarısız bir insanım. Çok kolay biri değilim. Biraz bencilim galiba.

* Şimdi size milyon kere sorulan soru geliyor; ne zaman evleneceksiniz?
Ben evlenemeyeceğim galiba!

* Evlilikten korkuyor musunuz?
Evlilikten korkmuyorum da, hayatımın kısıtlanacağını düşünüyorum. Kendimi ve karşımdaki insanı mutsuz etmek istemiyorum. Benim hayatımdaki insanın annemin önemini de anlaması lazım. Tartışmaya gerek yok; annem benim her şeyim!

* Anneniz gibi birini arıyorsunuz galiba…
Galiba ama bulmam çok zor. O kişinin, annem konusunda kesinlikle beni anlaması lazım. Çünkü ben çok yalnız büyüdüm sadece annem hep yanımdaydı. Annemin dualarıyla buralardayım. O benim babam, annem, arkadaşım. Annem elbette benim çok mutlu olmamı istiyor ama bizim aramızdaki mutluluğun da bozulmaması lazım.

BEN EVLENEMEYECEĞİM GALİBA!
* Peki ileride evlenmediğiniz için pişman olmayacak mısınız?
O zaman ‘bu benim seçimim’ diyeceğim.

* Yalnızlığa alışmışsınız siz…
Yalnızlığı çok seviyorum. Hayatımda biri olması çok heyecan verici ama beni rahat bırakacak! ‘Rahat bırakacak’ lafı yalnış anlaşılmasın; yani kendime ait odam olacak, arkadaşlarımla çıkıp gezebileceğim. Spora gideceğim. Anlayışlı olması lazım ki, o da çok zor. Bir de benim aşık olmam lazım!

* Peki hiç aşık olmadınız mı?
Bilmem? Ama aşık olmak istiyorum.

* Aşık değilseniz o duygu dolu besteleri nasıl yapıyorsunuz?
Yüreğimin nasıl olduğunu kimse bilemez. Ben hayalini kurduğum şeyleri yazıyorum!

Bana yardım geceleri düzenlensin istemem

Müzik dünyasında ‘veliaht kavgası’ var… Siz de bir veliahtınız olsun ister misiniz? Gençlere destek verir misiniz?
Eğer benden bir konuda fikir isterlerse, o proje bazında desteğim sonsuzdur. Zaten belli bir yaştan sonra müziğin ve oyunculuğun kamera arkasında olmak istiyorum. Şöhret benimle vedalaşmadan, benim onunla vedalaşmam lazım. İşin biraz daha fikir, prodüktörlük, yönetmenlik tarafına geçmem lazım. O zaman işte genç sanatçılara destek olurum.

* Sizin evleriniz, yatırımlarınız hakkında pek çok haber çıkıyor. Çok cimri olduğunuz söyleniyor…
Benim kazandığım paradan ve yaptığım yatırımdan kime ne? Yıllardır çalışıyorum, tabii ki yatırım yapacağım. Ayrıca bazı ünlüler gibi sokaklarda ölmek istemiyorum. Çeşme akarken dolmalı. Bana yardım geceleri düzenlensin istemiyorum. Tabii ki geziyorum, yiyorum ve içiyorum. Tabii ki istediğim hayatı yaşıyorum ama bu kimseyi ilgilendirmez.

Biraz akıllı, biraz güzel olması yeter

Kimseye evlenme teklif ettiniz mi?
Etmedim, demek ki karşıma öyle biri çıkmadı! Evlenecek duruma hiç gelmedim. Çünkü ben aslında karşımdaki insanlara güvenmiyorum. İnsan, güvendiği insanı seviyor. Seni niçin seviyor? Paran için mi, şöhretin için mi? O durumlarla çok karşılaştım ben. Bir-iki konuşmadan sonra insanların bana neden yaklaştığını anlıyorum.

* Nasıl kadınlardan hoşlanıyorsunuz?
Çok sempatik, karizmatik ve güzel olmalı. Biraz güzel, biraz da akıllı ise benim için ideal kadındır. Üç yıl sonra 40 yaşına giriyorum. Çok güzel bir yaştayım. Kendimi en çok değerli ve güzel bulduğum yaştayım.

* Yaşlanmaktan korkuyor musunuz?
Bilmiyorum. Şu ana kadar hiç düşünmedim… Bunu yaşlanmaya başladığım zaman konuşsak daha iyi olur.

Genel içinde yayınlandı | Yorum bırakın

EMRAH ‘ DAN BİR İLK DAHA

Ünlü Şarkıcı Emrah, yüzünü neden kopyalattı?

Şarkıcı Emrah Türkiye’de ilk olan bir çalışma yaptı. Bakın Emrah vücudunun neresini kopyalattı?

Plastik makyaj ustası Corci, meslekte 35. yılını kutlaması nedeniyle ilginç bir projeye imza atıyor.
 
Özel bir yöntemle 55 ünlünün yüz kalıbını çıkaracağını açıklayan Corci’nin çalıştığı ilk kişi Emrah oldu.
Emrah bu çalışmada yüzünü kopyalattı.

EMRAH’I BİTİRMENİN TEK YOLU…

 

Emrah için çıkan haberlerin istatistiklerine baktığımda çıkan olumsuz haberlerin hepsinin altında Seda Sayan’daki gibi duyulan kıskançlığın yattığına emin oldum. İşte bazı aldığım notlar. 26. sanat yılında olan Emrah ile 3 jenerasyon büyüdü. 26 yılda 21 albüm, sayısız sinema filmi, sayısız tv filmi, sayısız ödüller, binlerce konser. 26 yıla objektif geniş açıdan baktığınızda  % 90 civarında başarı oranı. Doğal sonuç markalaşmış bir Emrah. Arada başarısız olan projeleri de olmuştur. Olması da lazım. Seda Sayan’da belirttiğim gibi bunlar bir dönem ve en sağlıklısı aslında. Yıllardır ses sanatçılığı ve oyunculuk kariyerindeki başarılarından elde ettiği maddi gelirleri iyi değerlendirdiği ve artık kurumsallaştığı için kıskanılanlar listesinde en üst sıralarda. “Cimri” haberleri bu örnek alınması gereken tabloyu hazmedemeyen, işi sadece konuşmaktan ibaret başarısızlık oranı % 90’lara dayanmış kişilerin dudaklarından dökülen kelimeler olduğu çok net. Fıkralara da konu olan biz Türkler böyleyiz. Biri yükselirken paçasından çekeriz hikayeleri. Zenginliğinin yanında sade yaşamı seçen Emrah bu ışıltılı dünyadaki şöhret kavramına uymayan bir model aslında. Onların şöhretten beklentisi hava atmak için kazandığı paraları savursun, milyon dolarlara birkaç tane araba alsın, kumar oynasın,  kadınlara ev alsın, paralara boğsun vb. davranışlar. Sonunda da parkta yatsın, kadın kuşaklarına “Bir zamanların…” diye başlayan haberlere konu olsun. Ama Emrah olmak kolay değil. Emrah’ı bu halk kalbine almış. Emrah şarkıları, filmleri bu halkın yüreklerine işlemiş bir kere. Yok illa Emrah’ı bitirmek istiyorum diyorsanız tek yolu size söyleyeyim.

Ne kadar insan varsa kalplerini sökmeniz lazım. Hadi bunda da size kolay gelsin..
EMRAH’TAN MESAJ VAR

TÜM SEVENLERİME;

BENİMLE İLGİLİ ÇIKARLARI DOĞRULTUSUNDA POLEMİK YARATABİLMEK ADINA YAPILAN TÜM GİRİŞİMLERE, KOALİSYONLARA HER ZAMAN Kİ GİBİ CEVAP VERMEMEYİ, EN UYGUN BİR CEVAP OLARAK GÖRDÜĞÜMÜ BİLMENİZİ İSTERİM. BİLİNMESİ GEREKEN TEK ŞEY İSE;
"RÜZĞAR KAYA’NIN SADECE TOZUNU ALIR.."

SAYGILARIMLA,
EMRAH

Genel içinde yayınlandı | Yorum bırakın

GÖTÜR BENİ GİTTİĞİN YERE

Emrah’ı Nefes’siz bıraktılar
Tutumluluğuyla namsalan Emrah, ‘Nefes’ filminde şarkısının kullanılmasına zor izin vermiş.

Seyirci sayısı 2 milyona yaklaşan ‘Nefes’ filminin yapımcılarının, filmle birlikte patlama yapan ve ‘Sensiz ben nefes alamam’ sözleriyle dikkat çeken şarkının kullanım iznini şarkıcı Emrah’tan gece yarısı operasyonuyla alabildikleri ortaya çıktı. Film sayesinde tekrar popüler olan ve Youtube’da 65 bin kişi tarafından izlenen şarkının eser sahibi Emrah, nasıl bir sahnede kullanıldığını görmeden izin vermeyeceğini yapım şirketine bildirdi. Bunun üzerine Fida Film yetkilileri, filmin geniş özetini dizüstü bilgisayara yükleyip, sözleşmeyi de yanlarına alarak gece yarısı Emrah’ın kapısını çaldılar.

Yetkililer, şarkının filmde kullanıldığı bölümü Emrah’a izletip uzun süren pazarlıklardan sonra imzalar atılınca rahat bir nefes aldı. Salı gecesi operasyonuyla şarkıyı alan yapımcılar filmi tam üç gün sonra vizyona soktu. Şarkısının filme büyük katkısı olduğunu söyleyen Emrah’ın Nefes’in tamamını henüz izleyemediği öğrenildi.


"Nefes" filmi için salon kapattı… Emrah müziğini verdiği filmi nasıl izledi?


Levent Semerci’nin yönettiği "Nefes" filminin finalinde Emrah’ın klasikleşmiş şarkılarından biri "Götür beni gittiğin yere" kullanılmıştı. Dizi çekimlerinin yoğunluğundan filmi izleyemeyen Emrah geçtiğimiz gün yakın arkadaşlarıyla Maslak’ta bir sinema salonunu kapatmış ve "Nefes"i seyretmiş.

Emrah’ın şarkıları tekrar zirvede


Emrah’ın 1996 yılında çıkardığı ‘Narin Yarim’ albümünde yer alan ‘ Götür Beni Gittiği Yere’ adlı şarkı ‘Nefes’ filmi sayesinde tekrar zirveye çıktı. 
filmin final sahnesinde askerlerin hep bir ağızdan söylediği şarkıya Ferhat Göçer talip olmuş. Şarkının sahibi Emrah’ı ikna eden Göçer’in yorumladığı şarkının yeni düzenlemesi Ozan Doğuluya ait.

Şarkının sözleri şöyle;

 

Götür beni gittiğin yere

Bu aşk böle bitemez
Bırakma terk etme beni
Atma beni ölümlere
Atma beni zulümlere
Götür beni gittiğin yere
Sensiz ben nefes alamam
Buralarda hiç duramam
Tek başıma yalnız kalamam
Senin kokunu özlerim hep yollarını gözlerim
Götür beni gittiğin yere
Aşkındır beni yaşatan beni hayata bağlayan
Atma beni ölümlere atma beni zulümlere
Götür beni gittiğin yere
Sensiz ben nefes alamam
Buralarda hiç duramam
Tek başıma yalnız kalamam
Senin kokunu özlerim hep yollarını gözlerim
Götür beni gittiğin yere
Kasım 2009’da yayınlanan Emrah Şarkıları:
1. HİCRAN YARASI (Söz & Müzik : Emrah Yorumlayan : Ebru bayır)
 
Her cumartesi Trt 1’de yayınlanan başrolünü oynadığı "Hicran Yarası" dizisinin diziyle aynı adı taşıyan "Hicran Yarası" şarkısı Emrah’a ait. Bu şarkının klibi çok yakında.
 
2. NEFES VATAN SAĞOLSUN FİLM ŞARKISI (Söz & Müzik : Emrah)
 
Son günlerin gişe rekortmeni filmin "Nefes" in şarkısıda sözü ve müziği kendisine ait Emrah’ın klasik şarkılarından biri olan "Götür Beni Gittiğin Yere"
 
3. FERHAT GÖÇER’İN ÇIKIŞ ŞARKISI "GÖTÜR BENİ GİTTİĞİN YERE" (Söz & Müzik : Emrah)
 
Ferhat Göçer albüm öncesi "Nefes" filminde kullaılan Emrah’a ait şarkıyı yorumlayarak yeni single’nı çıkardı. Klip ise "Nefes" ekibi tarafından çekildi. Klipte filmin görüntüleri   eşliğinde Ferhat Göçer’in eşsiz yorumu bulunmakta.
 
4. İZZET YILDIZHAN’IN ÇIKIŞ ŞARKISI DA EMRAH’TAN ( Söz : Hakkı Yalçın & Müzik : Emrah)
 
Şu aralar yeni albümünü çıkaran İzzet Yıldızhan her albüm de olduğu gibi çıkış şarkısını Emrah’ın şarkısı olarak belirledi. Klipte ise Bülent Ersoy İzzet Yıldızhan’ın koçluğunu yaptı. 
 

Genel içinde yayınlandı | Yorum bırakın

HİCRAN YARASI , GÖNÜL KARASI

 
Emrah’ın kıramadığı teklif…
Uzun süredir ortalıklarda görünmeyen Emrah yeni bir proje ile ekrana dönüyor.

Yaptığı her dizisi tutan, son olarak beş yıl önce ‘Büyük Yalan’da oynayan Emrah gelen hiçbir teklifi kabul etmiyordu. Ancak yapımcı Osman Yağmurdereli’nin ölümünün ardından Yağmur Ajans’ın başına geçen eşi Esin Yağmurdereli’nin teklifini kıramadı ve ‘Hicran Yarası’ adlı dizide oynamaya karar verdi.

Ünlü şarkıcı, "Osman Yağmurdereli’ye olan vefa borcum nedeniyle bu teklifi kabul ettim. Çünkü ilk dizimi onun sayesinde çekmiştim" diye konuştu. Yapımda eski sevgilisi Zeynep Mansur’la rol alacak olan Emrah, diziye özel bir de şarkı yazdı. Sözü ve müziği kendisine ait olan parçanın ismi de diziyle aynı adı taşıyor. Emrah, bu şarkıya çok güvendiğini söylüyor.

Hicran Yarası
Olur ya bazen Sarar tüm bedenini, akşamın karası Birden bire hüzün çöker, Belki de hicran yarası…
Son olarak beş yıl önce ‘Büyük Yalan’da oynayan Emrah gelen hiçbir teklifi kabul etmiyordu.

Uzun süredir ortalıklarda görünmeyen Emrah yeni bir proje ile ekrana dönüyor. Yaptığı her dizisi tutan, son olarak beş yıl önce ‘Büyük Yalan’da oynayan Emrah gelen hiçbir teklifi kabul etmiyordu. Ancak yapımcı Osman Yağmurdereli’nin ölümünün ardından Yağmur Ajans’ın başına geçen eşi Esin Yağmurdereli’nin teklifini kıramadı ve ‘Hicran Yarası’ adlı dizide oynamaya karar verdi. Ünlü şarkıcı, ‘Osman Yağmurdereli’ye olan vefa borcum nedeniyle bu teklifi kabul ettim. Çünkü ilk dizimi onun sayesinde çekmiştim’ diye konuştu. Yapımda eski sevgilisi Zeynep Mansur’la rol alacak olan Emrah, diziye özel bir de şarkı yazdı. Sözü ve müziği kendisine ait olan parçanın ismi de diziyle aynı adı taşıyor. Emrah, bu şarkıya çok güvendiğini söylüyor.
Hicran Yarası
Olur ya bazen Sarar tüm bedenini, akşamın karası Birden bire hüzün çöker, Belki de hicran yarası…

‘Hicran Yarası’ Emrah’ı sardı!

TRT 1’de 26 bölüm yayınlanan “Hicran Yarası”na 27. bölümde Emrah’ın dahil olduğu gün Dudullu’daki setteydim. Kendimi bir an “Hicran Yarası”nda değil, “Kınalı Kar”ın çekiminde sandım…
Çünkü yönetmen koltuğunda “Kınalı Kar”da harikalar yaratan Taner Akvardar, kameranın karşısında ise Emrah ve Murat Daltaban gibi “Kınalı Kar” oyuncuları vardı…
Merhum Osman Yağmurdereli de olsa kadro tamamdı…
“Osman Abi” yoktu ama onun yerine yapımcılık bayrağını ondan devralan eşi Esin Yağmurdereli setteydi.
Çekimler başlamadan önce uzunca sohbet ettik Emrah’la…
Emrah, yapımcısı, yönetmeni, oyunculardan bir kısmı “Kınalı Kar” ekibinden olmasına rağmen sete gelince heyecanlandığına dikkat çekti.
Çünkü Emrah, başrolünü oynadığı son dizisi olan “Eyvah Oğlum”dan iki yıl sonra dizi oyuncusu olarak kamera karşısına geçti.
Emrah’a, TRT 1 izleyicilerinin “Hicran Yarası”nda kendisini nasıl bir rolde seyredeceklerini sordum, şunları söyledi:
“İnsanlar beni ‘Hicran Yarası’nda ‘Aziz’ adlı Türkiye’de otelleri, yurt dışında şirketleri olan zengin bir iş adamı olarak izleyecek. Malum ‘Hicran Yarası’ndaki aile bir mirasa kondu… ‘Aziz’, ailenin üzerine konduğu o mirasın gerçek sahibi olarak ortaya çıkacak. ‘Aziz’, annesinden miras kalan serveti o aileden almak için mücadele verirken, gönlünü de Toprak Sağlam’ın canlandırdığı ailenin güzel kızı ‘Müjde’ye kaptıracak. ‘Aziz’le ‘Müjde’ arasında zamanla büyük bir aşk doğacak. ‘Aziz’, aşkla para arasında bir tercih yapmak zorunda kalacak.”
Yeni yayın dönemi için beş dizi teklifi aldığını söyleyen Emrah, “Hicran Yarası”nı seçmesinin sebebi olarak Osman Yağmurdereli’nin kendisinde çok emeği ve özel bir yeri olmasını gösterdi.

Diziye bestesiyle giriş yaptı 
Emrah, “Hicran Yarası”na oyuncu olarak katıldı, ama şarkıcılığını da unutmadı. “Kınalı Kar” dizisi zamanında yazıp bestelediği ve Sebahat Akkiraz’a okuttuğu “Kınalı Kar” ezgisiyle olay yaratan Emrah, “Hicran Yarası”na da şarkıyla girdi… İşte Emrah’ın “Hicran Yarası” için yaptığı şarkı:
                Olur ya bazen
                    Sarar bütün bedenini
                Birden bire hüzün çöker
                Belki de hicran yarası
                Yağmurlar yağar
                Kopar deli
fırtına gönlünde
                İnsan sanki hesap sorar
                Durup durup kendine
                Olsun sarıl hayat
                İçinde sevdalar var
                Bir gün seni de yakalar
                Hiçbir şey beklemez insan
                Onu sevmekten başka
                İnanırsın büyük aşka

  

Emrah “Hicran Yarası ile ilgili kaygım yok, ümidim çok” dedi.

 

‘Hicran Yarası’ dizisinin kadrosuna dahil olan Emrah "Son birkaç yıldır gelen dizi tekliflerini kabul etmedim. Çünkü içime sinen bir proje olmadı. Bu diziyle ilgili kaygım yok ama ümidim çok" dedi

TRT-1’in ilgiyle izlenen dizilerinden ‘Hicran Yarası’na başrol oyuncusu olarak dahil olan Emrah, 24 Ekim’den itibaren hayranlarının karşınıza çıkacak. Dizinin müziklerini de yapan Emrah, "Hicran Yarası’nda aşk, ihtiras, duygusallık ön planda. Duyguların yoğunlukta olduğu bir dram diyebilirim. Aynı zamanda büyük bir aşk mücadelesi de var. Aşk en önemli şeydir hayatta" diyor.

Hicran Yarası’ndaki rolünüzle ilgili biraz bilgi verir misiniz?
24 Ekim’den itibaren diziye ‘Aziz’ karakteri ile giriş yapacağım. Çok heyecanlıyım. Aziz, kendinden emin ve yürekli bir adam. Yıllarca ailesi olarak bildiği insanların aslında ailesi olmadığını öğreniyor ve hayatındaki tüm dengeler alt üst oluyor.

AZİZ İLE BENZİYORUZ

‘Aziz’ karakteri size ne kadar benziyor?
Gerçek hayat ile dizi film birbirinden çok ayrı şeyler elbette. Ama Aziz ile gerçek hayattaki Emrah arasında uçurumlar da yok. Bazı benzer noktalar var. Aziz de Emrah gibi kendinden emin, idealist ve yardımsever bir tip.

Uzun zamandır bir dizide oynamıyordunuz. Kaygılarınız mı vardı?
Son birkaç yıldır gelen dizi film tekliflerini kabul etmedim. Bunun sebebi, ‘Hicran Yarası’ kadar içime sinen bir proje olmaması. Ama bu projeye inandım ve şu anda da çekimlerin çok iyi gittigini söyleyebilirim. Kaygılarım yok ama ümitlerim çok…

Son dönemde eski kız arkadaşınızın basına yaptığı açıklamalar hakkında ne söyleyeceksiniz?
Tek şey söyleyeceğim: Allah herkesin yolunu açık etsin…

Genç kızların sevgilisi olan bir sanatçı olmak zor mu?
Dünyanın en güzel duygularından biridir sevilmek. Benim yerimde olmak isteyen milyonlarca kişi olduğunu tahmin edebiliyorum. Ünlü olmak güzel, ama özel hayatınıza ve psikolojinize verdiği zarar hiç de göz ardı edilemez. Bazen kendimi bir fanusun içinde yaşarken buluyorum. Ünlü olmak dışarıdan yüzeysel bakınca güzel, içine girince anlatılamaz bir psikolojik baskı. Bunu ancak yaşayanlar anlar.

Hayatınızda bu zamana kadar yaptığınız en büyük çılgınlık nedir?
Hayatımdaki en büyük çılgınlığın ‘şöhret olmak’ olduğunu düşünüyorum.

Eski filmlerinizi ve son zamanlarda çevirdiğiniz filmleri izlediğinizde neler hissediyorsunuz?
Küçük Emrah’tan Emrah’a uzanan 26 sanat yılı içinde oynadığım sayısız film ve dizi, beni bugünlere getiren ayrı ayrı önemli parçalardır… Bu bağlamda kızdığım, beğenmediğim bir şey yok. Rol aldığım yapımların hepsinin bende ayrı yeri vardır. Beni bugünlere getiren, emek verilmiş, bence alın teri dolu filmler onlar. Zamanında her açıdan yapılmış en iyi işlerdir…

EMRAH DİZİDE MİRAS KAVGASI YAPACAK!
Esin Yağmurdereli’nin yapımcılığını üstlendiği ‘Hicran Yarası’nda Murat Daltaban, Durul Bazan ve Miraç Eronat oynuyor. Emrah dizide, evlilik dışı dünyaya gelen ve bir aileye evlatlık verilen ‘Aziz’ karakterini canlandırıyor. Kendisine kalan mirası alma mücadelesi veren Aziz, gerçek babasını ve geçmişini öğrenince yurt dışından kesin dönüş yapan bir iş adamı…

KISKANILDIĞIMI DÜŞÜNÜYORUM!
Gerçek hayatta Emrah nasıl bir insan? Neler yapar, nelerden hoşlanır?
Emrah; iş hayatında gerçek bir profesyoneldir. Özel hayatında ise duygusal, yapıcı, pozitif, huzulu yaşamı tercih eden biriyim.

Yıllardır herkes cimri olduğunuzu söyler durur. Gerçekten öyle misiniz?
Bu haberlerin çıkması sade, gösterişsiz bir hayatı tercih etmem ile ilgili diye düşünüyorum. Aslında siz sormamış olsaydınız, ben bu tarz yorumlara cevap vermeye bile tenezzül etmem. Vaktimi bunlara cevap vererek harcamam… Kıskanıldığımı düşünüyorum. Bu tarz yazılara da gülüp geçerim.

Peki müzik konusunda çalışmalar var mı?
‘Yelpaze’ albümünün ikinci video klibini ‘Seni Seviyorum’ a çekiyoruz. Bunun dışında 6 aydır stüdyo çalışmaları devam eden, çok özel bir müzikal projem var.

Yakın zamanda konserleriniz var mı?
Bu ayın sonunda Avrupa’daki sevenlerimle buluşucağım. 15 şehir gezeceğiz 

 
Genel içinde yayınlandı | Yorum bırakın

EMRAH TAYFUN ERDOĞAN

Küçük Emrah’ın büyük oğlu

Baba-oğul yıllar sonra ilk kez Bodrum’da tatil yaparken Hafta Sonu tarafından görüntülendi

EMRAH VE OĞLU TAYFUN

Emrah 17 yıl önce konser vermek için gittiği Bursa’da hayranı Ebru Çolak’la kaçamak bir ilişki yaşamıştı. Bu ilişkiden Tayfun isminde bir oğlu dünyaya gelen Emrah “Bu çocuk benim değil. Annesi şöhretimden faydalanmak için yalan uyduruyor” diyerek iddiaları yalanlamıştı. Baba-oğul yıllar sonra ilk kez Bodrum’da tatil yaparken Hafta Sonu tarafından görüntülendi. Emrah “Tayfun şu anda üniversite sınavlarına hazırlanıyor. Onun okuyup iyi bir meslek sahibi ve ahlaklı bir iş adamı olması için elimden geleni yapacağım” dedi.

Emrah… OĞLUYLA TATİLDE!

Emrah bir zamanlar kabul etmediği oğlu için herşeyi yapabileceğini dile getirdi.

Her fırsatı oğluyla birlikte geçiren ve oğluyla yakından ilgilenen şarkıcı, ‘Tayfun için elimden gelen her şeyi yaparım. Tüm varlığım onun’ dedi. Tayfun’un üniversite sınavına girdiğini söyleyen Emrah, ‘Onun iyi bir geleceği olmasını istiyorum. İleride büyük bir işadamı olacak’ diye konuştu. Emrah, Bodrum’un tadının oğluyla bir başka olduğunu da sözlerine ekledi.

Hatalarımdan ders aldım
Aralarındaki sorunları aştıklarını ve artık tam bir aile olduklarını söyleyen Emrah, ‘Hatalarımdan ders aldım’ dedi. Emrah, bir konser sırasında tanıştığı Burcu Çolak’la ilişkisinden olan oğlunu 8 yıl süren babalık davası boyunca reddetmişti. Ancak ünlü popçu DNA testinin pozitif çıkmasıyla bu inadından vazgeçmişti

Tayfun’la tatil bir başka

POPÇU Emrah 18 yaşını dolduran oğlu Tayfun’la Bodrum’daki yazlığında görüntülendi.

Her fırsatı oğluyla birlikte geçiren ve oğluyla yakından ilgilenen şarkıcı, ‘Tayfun için elimden gelen her şeyi yaparım. Tüm varlığım onun’ dedi. Tayfun’un üniversite sınavına girdiğini söyleyen Emrah, ‘Onun iyi bir geleceği olmasını istiyorum. İleride büyük bir işadamı olacak’ diye konuştu. Emrah, Bodrum’un tadının oğluyla bir başka olduğunu da sözlerine ekledi.

Hatalarımdan ders aldım
ARALARINDAKİ sorunları aştıklarını ve artık tam bir aile olduklarını söyleyen Emrah, ‘Hatalarımdan ders aldım’ dedi. Emrah, bir konser sırasında tanıştığı Burcu Çolak’la ilişkisinden olan oğlunu 8 yıl süren babalık davası boyunca reddetmişti. Ancak ünlü popçu DNA testinin pozitif çıkmasıyla bu inadından vazgeçti.

Emrah’ın gurur abidesi Tayfun! Kendinden yakışıklı oğlu ile hava attı!

Emrah’ın gurur abidesi Tayfun!

Emrah, 17 yıl önce konser için gittiği Bursa’da tanıştığı
Ebru Çolak’tan olan oğlu Tayfun ile arasındaki buzları eritti.
Uzun yıllar Tayfun’u kabullenmeyen şarkıcı, sonunda geçmişe sünger çekti.

Emrah, 17 yıl önce konser için gittiği Bursa’da tanıştığı Ebru Çolak’tan olan oğlu Tayfun ile arasındaki buzları eritti. Uzun yıllar Tayfun’u kabullenmeyen şarkıcı, sonunda geçmişe sünger çekti. Baba-oğul, baş başa çıktıkları Bodrum tatilinde ayrı geçirdikleri zamanı telafi etmeye çalışıyor.

Tayfun’la gurur duyuyorum  

Emrah, uzun yıllar uzak kaldığı oğlu Tayfun’la Bodrum tatiline çıkarak herkesi şaşırttı. Önceki gün Ortakent’teki Scala Beach’te oğluyla birlikte objektife takılan şarkıcı, bundan sonra onunla daha yakından ilgileneceğini söyledi: “Tayfun’un geleceğiyle yakından ilgileniyorum. Onu üniversiteye hazırlıyorum. Baba-oğul ilişkimiz, ömür boyu devam edecek. Onunla gurur duyuyorum ve yanında olmaktan da çok mutluyum.”

Bu tatil bizim için bir ilk

Ünlü şarkıcı, sözlerine şöyle devam etti: “10 gün daha buralardayız. Bu tatil bizim için bir ilk zaten… Günübirlik görüşüyorduk ama böyle uzun bir tatile daha önce hiç çıkmamıştık. Tadını çıkarabilmek için yanıma telefonumu bile almadım. Her şeyden uzak, kafamıza gere eğleniyoruz. Tayfun bana iyi bir baba olduğumu söylüyor. Bunu duymaktan daha güzel şey olamaz. Onu topluma yararlı bir birey olarak yetiştireceğim.”

küçüktü büyüdü , küçük oğluda büyüdü

Tayfun’la tatil bir başka

Emrah 18 yaşını dolduran oğlu Tayfun’la Bodrum’daki yazlığında görüntülendi.

 

 

 

 

 

Emrah, 17 yıl önce konser için gittiği Bursa’da tanıştığı Ebru Çolak’tan olan oğlu Tayfun ile arasındaki buzları eritti. Uzun yıllar Tayfun’u kabullenmeyen şarkıcı, sonunda geçmişe sünger çekti. Baba-oğul, baş başa çıktıkları Bodrum tatilinde ayrı geçirdikleri zamanı telafi etmeye çalışıyor.

Emrah, uzun yıllar uzak kaldığı oğlu Tayfun’la Bodrum tatiline çıkarak herkesi şaşırttı. Önceki gün Ortakent’teki Scala Beach’te oğluyla birlikte objektife takılan şarkıcı, bundan sonra onunla daha yakından ilgileneceğini söyledi: “Tayfun’un geleceğiyle yakından ilgileniyorum. Onu üniversiteye hazırlıyorum. Baba-oğul ilişkimiz, ömür boyu devam edecek. Onunla gurur duyuyorum ve yanında olmaktan da çok mutluyum.”

Ünlü şarkıcı, sözlerine şöyle devam etti: “10 gün daha buralardayız. Bu tatil bizim için bir ilk zaten… Günübirlik görüşüyorduk ama böyle uzun bir tatile daha önce hiç çıkmamıştık. Tadını çıkarabilmek için yanıma telefonumu bile almadım. Her şeyden uzak, kafamıza gere eğleniyoruz. Bana iyi bir baba olduğumu söylüyor. Tayfun için elimden gelen her şeyi yaparım. Tüm varlığım onun’ dedi. Tayfun’un üniversite sınavına girdiğini söyleyen Emrah, ‘Onun iyi bir geleceği olmasını istiyorum. İleride büyük bir işadamı olacak’ diye konuştu. Emrah, Bodrum’un tadının oğluyla bir başka olduğunu da sözlerine ekledi.

Genel içinde yayınlandı | 3 Yorum

PANDA PANDA

PANDANIN SIRRI NE ?

SÜPER BİR KONSERMİŞ AH KEŞKE OLABİLSEYDİM  : ( : ( : (

Emrah’ın pandası


Geçtiğimiz günlerde Bahçelievler Belediyesi’nin bir organizasyonunda sahneye çıkan Emrah, kendisini izleyen 8 bin kişiyi büyüledi. Emrah’ın sahneye "panda" logolu bir tişörtle çıkması gözlerden kaçmadı. Ünlü şarkıcı, sol kolunda panda logosu olan organik tişört hakkında önümüzdeki günlerde bir açıklama yapacağını söyledi. 
 
 Emrah İstanbul konserinde coştu, coşturdu…
Düzenli spor yapan Emrah konserde kaslı vücuduyla dikkatleri çekti… 
EMRAH SAHNE ŞOVU İLE BÜYÜLEDİ

EMRAH 26.sanat yılında konserlerine devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Bahçelievler Belediyesinin etkinlikleri kapsamında sahne alan Emrah; özel sahne şovu ile konsere gelen müzikseverleri büyüledi.
 
Çalıştığı ses-ışık firmasını değiştiren sanatçının artık devasa bir sahne düzeni ile konserlerine devam edeceği öğrenildi. 18 kişilik orkestrası, görsel şovlar bezenmiş özel sahnesiyle konserlerine devam eden sanatçının Bahçelievler konserinde giydiği beyaz t-shirt’ün sol kolundaki panda dikkatlerden kaçmadı. Konser boyunca panda sahnedeki led ekranlarda’da kullanıldı.Panda ile ilgili açıklamada bulunmayan Emrah’ın yakında bu konuya açıklık getireceği öğrenildi.
   
 
Genel içinde yayınlandı | 2 Yorum

SENİ SVİYORUM … SENİ SEVİYORUM … SON NEFESİME KADAR SEVECEĞİM ….

” SENİ  SEVİYORUM ”

” ÖZEL NEDENLERDEN DOLAYI BU ŞARKIYA KLİP ÇEKEMEM ‘

“Bu şarkının bende ki yeri çok özel, bu şarkıya klip çekemem” bu sözler Emrah’a ait. Geçen yıl Haziran ayında çıkardığı “Yelpaze” albümüne sadece bir klip çeken sanatçının geçtiğimiz 11 ay içinde bu albümde yer alan “Seni Seviyorum” adlı slow şarkısı internette 1 milyon tıklama barajını aşmış durumda. Hayranları tarafından oluşturulan video kliplerin altındaki yorumlardan da bu şarkıya klip çekilmesi için sanatçıya baskı uygulandığı gözüküyor. Duyumlarımıza göre plakçısından da uzun bir süredir bu şarkıya klip çekelim baskısı yiyen Emrah “Özel sebeplerden dolayı bu şarkıya klip çekemem” demiş. “Bu sebep ne olabilir?” diye insan kendini düşünmekten alamıyor.


" Seni Seviyorum "

 1 YILDIR SÜREN KLİP ORUCUNU HAYRAN BASKISI YÜZÜNDEN BOZUYOR

 Kariyerinin 21. albümü "Yelpaze"’yi geçen yıl çıkaran sanatçı şu ana kadar sadece bu albümün çıkış şarkısı "Ruhundayım"ı kliplendirmişti. Sanatçı; yapımcı ve hayranlarının isteklerine rağmen 1 yıldır bu albüme yeni video klip çekmiyordu. Uzun süredir hayranlarının ısrarları albümde yer alan "Seni Seviyorum" adlı şarkıya klip çekilmesi yönündeydi. Sanatçı geçen ay "Seni Seviyorum"" şarkısı için "Benim için özel bir şarkı klip çekemem" demişti. Fakat hayranlarının mektup, mail bombardımanı, paylaşım sitelerinde açtıkları gruplar sanatçının fikrini değiştirmesini sağladı. Emrah ramazan ayında "Seni Seviyorum" adlı şarkıya klip çekileceği müjdesini verdi.

 

EMRAH’IN KLİBİNDE OYNAYACAK GÜZEL
 

Emrah klibinde kensdisi için dünyanın en güzelinini oynatacak. Bakın o isim kim?

Şarkıcı Emrah, ‘Seni Seviyorum’ şarkısının klibinde annesi Ayten Hanım’la birlikte kamera karşısına geçmeye hazırlanıyor.

Ama Emrah’ın annesinin klipte onamak için bir şartı olduğu orataya çıktı.

Şarkıcı annesinin klipte oynamak için koyduğu şartı da açıkladı: ‘Bu yıl torun sevmek istiyormuş.

 
Umarım klip çekiminden sonra kısmetim açılır.’
Emrahın   Klibinde   Oynayacak  Güzel
Genel içinde yayınlandı | Yorum bırakın